nasıl bir sıcak ya anlamadım gitti. alev alıcam diye korkuyorum dışarda dolaşırken.çantamda bulunan deodorantdan bile patlıycak diye korkmaktayım artık. herkese canlı bomba gözüyle bakıyorum yani. zaten çalışasım, işe gidesim yok! ilk haftanın bitiminde bu işe her gün mü gidilir??? diye sormuştum. özetle işe hiç bir zaman gidesim yok. hele bugün sıcakların duygularım üzerinde de etkili olduğunu anladım. bugün bayadır görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım, okulda benden bir kaç dönem üsttü. sıcaktan buharlaşmak üzereyken gel soğuk bir şeyler içelim dedi hemen kabul ettim. arkadaşımı severim, iyi çocuktur. neyse hoş beş ederken ben içimden nasıl köşeyi dönerim de çalışmam diye plan arayışındayım. sonuçsuz tabi ama insan düşünmeden edemiyor. her defasında daha önce farketmediğim bir şeyi bulucam sanki diye alamıyorum kendimi bu düşüncelerden. neyse o sırada arkadaşım çıkardı telefonu bana oğlunun resimlerini göstermeye başladı.çok sevimli olmuş kereta. neyse bu anlatıyor yumurcağın hikayelerini bende dinliyorum bir yandan dört işleme devam işte. ne düşünüyorsun falan dedi bir ara yüzüme de yanşımıs yani bu durum, ticari dedim. cevaba bak işte geleceğin iş kadını... bu ilk adım hikayelerini anlatırken haliyle aklım ona kaymaya başladı. düşünceler karıştı zaten sıcak bende disiplin yok ki düşüncemde olsun! çocuk vs vs fln düşünürken birden farkettim ki bu olay çok pahalıya mal olur. ticari düşünceden bu konuya hızlı geçiş yapmışım ki olayın ruhani boyutu düşünmüyorum yani. dayanamadım sıcağında etkisi olacak ki sordum ya dedim kaça patlıyor bu sevimli şey ayda? tabi bu güldü. ben gülmedim. anladı ciddiyim. düşündü çok dedi. ben hemen açtım bu çok lafını tabi. düşündüm çocuk devamlı büyür haliyle bir giydiği olmaz, üstünü falan kirletir yemek parası bez parası ilaç parası fln dedim. psilolojik etkenlere girmedim devamlı ağlaması ilgi beklemesi vs vs. girersem eve gitmeyip bir çocuğun daha babasız büyümesi ihtimalinden korktum. malum tohuma para veriliyormuş, öğrendim geçen hafta üst komşumdan. ben dedikçe sustu tabi telefonu cebine soktu farkında olmadan ben tabi farkedip gülmeye başladım. böylece bir aile saadetini sonlandırdım, üstüne kalpsiz ilan edildim. herşeye rağmen anladım ki çocuk yapmak hiç karlı bir şey değil. gerçi hiç bu konuyu düşünmedim zaten ya... lisede saysısal okuyan bir arkadaşım anlatmıştı o geldi aklıma hemen. düşüncemi bir zemine oturtup bilimsel açıdan baktım olaya birde...zamanında deney yaparken bunlar bakterileri bir yere koymuşlar özel hayatlarına saygı duymadan izlemişler. bakmışlar devamlı ürüyorlar. yer kalamayana dek üremiş bunlar. mart falan mıydı acaba? sonra alan sınırlı olunca ölümler başlamış. bizim akıllı atlamış hemen hocam demiş, üreme sonlansa hayat devam etse. eldeki oyuncularla yaşasak. hoca olmaz demiş, hayatın amacı bu, geldin üriyceksin. ben buna katılmıyorum arkadaş! katılana saygı duyuyorum. sıcaklarda bunalan ruhumun tek derdi tatil planları. saygı değer devlet büyüklerimin aile planlaması yerine iş koşullarına eğilmesini, hiç olmazsa yağmur duasına falan çıkmasını talep ediyorum.
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder