Cumartesi, Haziran 26, 2010

C'ye...

        geçenlerde aklıma bir şarkı düştü. 7-8 sene önce dinlemişim. ne şarkıcıyı ne şarkının adını hatırlıyorum. şarkıda yabancı aklımda kalan bir dizeside yok ki kutsal bilgi kaynağı guugla soram. öyle pis bi durum yani... sonra aklıma sen geldin, kime sorsam dedim içimden. çünkü mır mır takılıyorum şarkıyla. günün muhtelif zamanlarında aklıma geliyor, sinir ediyor beni. bilirsin arada bir şeye sararım ben. seni düşündüm ya dedim bilse bilse C bilir bunu. o zamanlarda yanımdaydı şimdide. vazgeçtim, seninde aklına düşürmiyim dedim.
        ne kadar geriye gidersem gideyim, hatıralarımın çoğunda senin yüzün saklı... ilkokul 1di tanıştığımızda, eğitim öğretim hayatımızın ilk anları. sen öğretmen çocuğu havasına sahiptin. bilirsin makam mertebe sallamazdım ben o yaşta da... şımarık olmasamda bilmiş müdür velediydim bende(: hayatı beraber öğrenmeye başladık. ilk playback yaptığım kişiydin. daha ne ilkler var ya bizde... ajlanla minenin minesiydin. sizin evin salonunda söylerdik. kırmızı mikrofon vardı... en çok sallanan sandalyeyi severdim ben(: okullar ayrıldı bir dönem. yaz arkadaşımdın sen o zamanda. öğlen güneşinde çıkıp hava kararana dek senleydim. gazlardık birbirimizi. ilk otostobumu o yaşlarda çektim seninle, senin sayende(: hiç durmadı araba biz hep yayan ağır aksak devam ettikl yolumuza. arada soluklandık, farklı yollar seçtik. ama yollar her daim birleşti... sonra ilk telefon sapıklığımızı anımsıyorum. sizin eski evde, yine sen gazlamıştın. bende ne gazoz muşum bu arada(: bende az değildim kabul. mahallenin çocuklarıyla oynarken hile yapardım, çelme takmayı çok severdim futbolda(: şuan futbolla ilgim yok senin baya var. çocuktuk işte... ayrıca seni yüksekten atlatmıştım, sonra bahçelerden meyve araklamıştık. ayçiçeği tarlası, iğde ağacı ve yan bahçedeki ağududular... senin saçların kısacıktı benim anlamsız perçemlerim vardı. büyüdük...
          ilk kez senle sarhoş oldum. babanın rakı stoğunu patlatmıştık. o zamanlardan belliydi iyi içici olduğun. gerçi beni sarhoş görmediğini söylersin genelde. oluyorum ama kısa sürüyor etkisi... benim dünyam hep dönüyor sanırım, çarpmıyor öyle. ilk aşkımı sana anlattım. ne çileydi be! sürünmek ne kelime gün yüzü görmedim(: şimdi gülüp geçiyoruz. hayat tuhaf ha dostum? rövanşı oluyor bir şeylerin hep. o zamanki ilk aşkım şimdiki eğlence kaynaklarımdan biri... org çalmaya size gelirdim, gitarı ilk senle elime aldım. müziğe yeteneğin hep beden fazlaydı. gondol sefaları hele(: 3 defa ardarda 4 müydü yoksa? bi ucunda sen bir ucunda ben. bağır derdin o zaman daha eğlenceli oluyor. haklıydın(: ilk kez senin yüzünden dayak yiycek, ilk kez senin yüzünden birini dövücektim. ikisi de olmadı. sen dövdün bana gerek kalmadı. ne bitirm mişin ha , kız değil 10 kaplan gücünde mübarek! panço fm??? bingo+ağlamak ? servis maceraları vardı birde... celal amca, rahmetli. cuma günleri ön koltuk bizimdi. eh ben servis müdürüydüm. sen muavim(: cumaları hala çok severiz. biri kıskanıp aramızı bozmaya çalışmıştı, ben onu seç demiştim. sanki nikah kıyoruz anasını satayım! dosttuk ötesi yoktu, kontenjanıda yoktu... o zamanlarda kahramanışım bak ben. baktım bu numara tutuyor arada yaptım. sahtekarım kabul. onu seç deyip kazanan olmak iyi fikirdi. bunlar ergenlik dönemi hatıraları. hep derim hormonlar adama kafayı çok bulduru diye... hiç sıkılmadık. hatta kalabalık toplanılan gecelerde gözlerle anlaşıp ''ee biz bi dolaşalım, otur otur sıkıldık'' deyip soluğu başka kafede alır sohbet ederdik. herkesin kalkmasına yakın dönüş ve bahaneler... malum eve dönüşün saati vardı o zamanlar. kapanan sinema yolculuğunu anımsarmısın? scream vardı o zaman. ben korku filmerinden hala korkarım bu arada. sen korkmazsın bak bak ne heyecanlı dersin. köpek havlayıpta a-ha tam korku filmi gibi, gençler dağılır katil hepsini haklar tek tek deyip birlik olun lan dediğmi?  sonra üniversite... istesen olmaz aynı okul aynı bölüm, oldu. ben bin türlü şahsiyetle tanışırken seni güvenli yere emanet ettim. sizin grupta pek süt çocuğuydu canım! ama iyilerdi... ilk konser, ilk sabahlama, ilk sigara yine senleydi. mektup yazdığım ilk dostumdun. ne mektubu hatırlamıyorum ama demek o zamanlarda kelimelerle oynarmışım. sense her konuda konuşur hisleri tasvir etmezdin. ama bana torpil geçtin mavi bir kağıda mektup yazdın mor kalemle... iki rengide hala seviyorum. sanırım mor daha çok yakışıyor ha? mavi biraz soluk mu gözteriyor ne dersin beni?
     hep böyle değildi. arada uzaklaşırdık. ben dellenirdim bazen, bazen sebep yoktu. yaşam kaygısı sadece. hala fiil çekimiyle ilgili sorunun olduğunu düşünmekteyim bu arada! gelicem- kesin ifade, gelebilirim- belki... neyseki S bu durumu azalttı. kendisine bu yüzden hep teşekkür edicem sanırım.
     çok zaman geçti 20 yıla yaklaşıyoruz. uzun süredir tanıdığım biri olmaktan çok uzaksın artık, hayatımın parçası oldun. oysa neler yaşadık, değiştik. belkide hep aynı kaldık, bilmiyorum. sözümüzü tuttuk. seni bu sözden azad etmiycem, kusuruma bakma... eksilmeye hiç niyetim yok. zamana inat, hayatımıza karışan kişilerle çoğalıp daha da tadlanmayı düşünüyorum(: boş laf demem, dediğmi yaparım bilirsin. nice yıllara can dostum....

not: 1) şarkıyı buldum. birden oldu bende anlamadım. kadının adını hatırlayı verdim. hafızamı seveyim(: 10 gün düşünmüşüm bu arada. takıntı mı? kim ben mi? yok canım, bemimki unutamamak.
          ( Allanis Morrisette - Uninvited)
      2) bak o kadar vicdansız ve taş kalpli değilim. ne kadar ince olduğumu anlaman lazım okuduklarından. duymıyım bir daha!
      3) geceleri hala seviyorum, sen hafif koyverdin farkındayım. iş hayatı malum(: ben ikimiz içinde direnişteyim.( yazma saatim(: )
      4) hala o teoman konserine verdiğim paraya acıyorum. adamın canlı performansı berbat çünkü sarhoş olup sözleri unutuyor!
5..
6..
 uzar böyle....
             
                                                                                                           FİN~~

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder