uzun süre sonra seni ilk kez rüyamda gördüm. daha önce hiç görmemiştim. önce hatırlamadım rüyamı... içim bir garipti ; buruk, mutsuz değildim. sonra hatırladım yavaş yavaş... konuşmayalı ne kadar oldu, seni görmeyeli... bilmiyorum. bilirsin çoğu yerde iyi olan hafızam, özel günleri kaydetmez(: sonra Beşiktaş'a ne kadar az gittiğimi farkettim. banklara hiç oturmadığımı... sebebi fonda anılar anılar diye ve dolu gözlerle etrafa bakmak istememem değildi. gerçi bana ithaf ettiğin şarkıda anılar değildi... denk gelmedi demeli. gitsem vakit olursa aksine yad ederdim, hoş günlerdi. seni bilemem(:
sanırım herşey başlarken dediğimiz gibi oldu. bundan sonra bir şeye başlarken ne diyceğime dikkat edicem, arada tutuyor. neyse , kısa film gibi demiştik bu gece olanlar, acemi bir senaryo spontane olaylar... kısa filmin oyuncuları olduk. hayatamın en komik ililşki başlangıcıydı, biterkende öyleydi(: acısızdı. birini iyi tanımanın her zaman avantajı vardır ne de olsa,
sözlerimin sana ulaşacağını bilmek huzurluydu. sonra kızsamda sanırım en çok patavatsız oluşunu severdim. küt diye söylemeni. bana bela okumanı hatırladıkça hala gülüyorum(: yalın ve nettin. ve net olman çok hoşuma gidiyordu benim. insan karşısındakine bela okuyacak kadar net olabilmesi tuhaf bir yakınlık... herkese tavsiye etmem. ve ayrılırken söylediklerini uzun süre sonra anlayabildim. ilk zaman çok üstünde durmadım itiraf ediyorum. ayrılma meselesi hep sıkıntı verir bana... zordur söylemesi ince bir ayar gerektirir. hem taş kalpli olmamalı hemde nazik olucam deyip çok bağ kurmamak gerekir. özetle yaşadık güzeldi, tadında kalsın demek hoştur. ama kaba kaçabilir açıkça söylenmemeli... yani aradan zaman geçip düşününce söylediklerine hak verdim. ama hepsine değil(: duygulanırken bile mantıklıyım galiba. belki duygularım mantığım oldu... bu kötü mü demek isterdim şimdi sorabilsem sana...
kayıptan sonra ne farkeder ki kimin ayrıldığı? nasıl bittiği belki nedeni önem taşır sadece geriye bakınca. belki geç kalmıştık yaşanması için o kadar tanışıklığın ardından, belki erkendi daha geçirilmesi gereken günler vardı. her ne olursa olsun bana yaşaması bir şey öğretti. şuan düşünüp hatırladığım tek şey bu aslında. bu yüzden de rüya etkiledi sanırım beni. nasıl anlatmalı bilemiyorum. ama sanki bir gün önce çok eğlenirsin, yorulursun gülersin vs vs sonra o yorgunlukla süper bir uyku çekersin. sabah uyandığında huzurlu ve keyiflisindir. sanırım ben böyle hissettim. gün boyu içimde bu his olunca yazmak istedim o yüzden(:
belki en çok sevdiğim değildin, ama özeldi. belkide bu yüzden sana kızıyorum. yaşadığımın bir düş olmasını, bana kalmasını isterken karşılaşmak yabancı bir ağızda hoşuma gitmiyor. her ne kadar o yabancı ağızlar bizim yakınlarımız olsada... düş gerçek oluyor başkalarından duyunca. sanki büyüsü bozuluyor. zaten ne gerek var ki anlatmaya tam anlamıyorum. sen de anlamazdın bu halimi. yaşanan güzelse sözlere tarife pek gerek duyulmuyor benim için sanırım. en azından ben öyle bakıyorum.
en sevdiğin şehirde, düşlerini bıraktığın yerdeyim hala. bıraktığın bir düşün değilim belki. öyle olmakta istemem zaten. kimsenin hayatından çıktıktan sonra yarım kalan biri olmak istemem. bugüne geçemeyen dünde kalsın derim hep kendim için, başkaları içinde ben öyle olmalıyım. ama ben biten ilişkileri geyiklerimle sitcom a döndürürken, sen bu şehirde bir düş, hikaye oldun benim için. bak ne güzel((:
şimdi konuşçak bir şey olur mu desem yok olmaz, olmasın. kalsın böyle. konuşcak bir şey kesin bulurduk ve yine eğlenebilirdik ama geçmişi yad etmenin anlamı yok(: verdiğim defter var mı? verirken dediğim gibi karalıyormusun arada? kaybettin değil mi?? biliyordum((: bunlar cevabını aramadığım sorular aslında. kısa hikayede yazan sonun ardında kalanlar... biliyorum, o deftere yazdığım gibi olmıycak hiç birşey...pergel olamayız biz. Asaf'ın sözlerinden en uygunu mum alevi ile oynayan kedinin öyküsüdür sanırım bize. ama sığınmak güzel bir hayale bazen, bana kızma ama hayalin daha güzel. gerçekte gördüğüm bir düş olmanı istedim. ama seni tanıdıysam kızmazdın söylesemde sana bunu. insanları gördükçe derdik ya hani ellerindeki zamanı melankoliyle tüketiyorlar diye. seni anıcak olursamda -unutcağmı ikimizde biliyorduk(: - böyle anmamı isterdin sanırım... emşnim ki ansan sende böyle anarsın beni. inan ki rüyayı tetikleyen bir şey olmadı(: böylece duymıycağın bir teşekkürü yolladım sana.
teşekkür ederim dostum, hayatımdan çıkarken bana güzel düşler bıraktığın için... sevgilimden çok dostumdun zira... sana ne bıraktım, ya da bir şey bırakabildim mi bilinmez ama ben uzun zaman sonra ilk kez özledim seni. ben özlenmiycek adam mıyım deyişini bile...